🌜 Cgf Ile Prp Arasındaki Fark

Buyöntemde genetik olarak dökülmemeye şifrelenmiş iki kulak arasındaki ense bölgesi saçları 0,6 – 0,8 mm’lik çok ince punch denilen iğneler ile bir mikro motor yardımıyla cerrahi bıçaklar kullanılmadan çıkarılmakta ve greft denilen bu follicular uniteler (1-4 arası saç teli , damar ve sinir yapıları içerir)açılan CGF İle PRP Tekniği Aynı Mı? Evet, CGF ve PRP tekniği birbirine çok fazla benzemek ile birlikte ortak noktaları vardır. CGF söz konusu olduğunda kişiden alınan kan daha detaylı şekilde ayrıştırılır ve böylelikle etkisinin artması amaçlanır. Vücuda enjekte edilecek kanın ortalama %97’si trombosit zarından kurtulur ve TüpBebekte Tedavisinde PRP. Günümüzde doğal yolla gebelik elde edebilmek bundan 10 – 15 yıl öncesine göre daha zorlaşmışken, her geçen gün de doğal yolla gebelik elde edebilme şansı azalıyor. Beslenme şartlarından, yaşam koşullarına, hastalıkların artmasından, genetik bozukluklara ve anomalilere kadar pek çok sebep GözyaşıKapısı ile Geri Kalan Kapılar Arasındaki Fark Nedir? Makale No. 3, 1989 Bilgelerimiz şöyle der, (Berahot 59), “Rabbi Elazar dedi ki ‘Tapınağın yıkıldığı günden beri dua kapıları kilitlendi. Iyibir saç ekimi için donör bölgede yeteri kadar saç bulunması gerekir. Yine aynı şekilde kişinin saç teli ve baş derisi yapısı greft alımında ve hesaplamasında belirleyici bir etkendir. Örneğin, ihtiyacınız olan greft miktarına 4000 greft dendiyse, buradan size yaklaşık olarak 9000-12000 saç kökü ekileceğini PRP - “Platelet Rich Plazma (Trombositten Zengin Plazma) demektir. doğal iyleşme süreçlerini tetikleyici bir “büyüme faktörlerini, yani Growth-Büyüme Hormonu) salgılar. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız, trombositleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. PRPyöntemi yani açılımı ile PLATELET RICH PLASMA yöntemi henüz saçları dökülme aşamasında olan, tamamen kel ya da geniş bölgeli saç açıklığı bulunan kişiler haricinde isteyen herkese uygulanılan bir yöntemdir. PRP yöntemi hastadan alınan bir miktar kanın, (bu kan çeyrek çay bardağı kadar en fazla) 8 dakika Fhyux. PRP – CGF KÖK HÜCRE TEDAVİSİ Hastadan alınan az miktardaki kanın santifrujdan geçirilerek bileşenlerine ayrılması ve bu işlem sonucunda elde edilen platelet yönünden zengin plazmanın, yani yoğun miktarda trombosit ve büyüme faktörleri içeren kısmının, aynı kişiye doku yenilenmesini desteklemek ve cilt gençleştirme amacıyla enjekte edilmesi ; uygulandığı bölgelerde kök hücreleri aktive ederek, doku yenilenmesi ve cilt gençleşmesine destek olan bir yöntemdir. Kişinin kendi kanı ile cilt gençleştirme ve doku yenilenmesi yan etki oluşmadan KULLANIM ALANLARI NELERDİR? Tüm cildin yapılanmasında, cilt kalitesinin artırılmasında, cilt gençleştirme amacıyla, saç dökülmesinin durdurulması-tedavisi amacıyla, ince kırışıklıkların giderilmesi, elastikiyet kaybını tedavi etmek amacıyla, bazı lekelerin tedavisinde güvenle NE ZAMAN BAŞLAR? Cilt uygulamalarında ilk uygulama sonrası cildin aydınlanması ve parlaklığı hemen ortaya çıkar. Yapılanma veya onarım süreci, uygulanan seanslar sonrasında etkili biçimde görülmeye başlanır. 3-4 seans uygulama yapılır. Uygulanan seanslar sonrasında ortaya çıkan yapılanma-onarımın kalıcılığının devamı için idame seansları yıl içinde 1 veya 2 seans olarak dökülmesi tedavisinde mezoterapi ile dönüşümlü olarak 3-4 seans olarak uygulanır. İlk seanstan itibaren saç dökülmesi yavaşlar, giderek tedavi etkinliği KONSANTRE BÜYÜME FAKTÖRLERİ-CD34 KÖK HÜCRE TEDAVİSİ NEDİR? CGF-CD34 uygulaması ile, uygulama yapılan hücrelerin ya da dokuların rehabilitasyonunu/rejenerasyonunu sağlamak için kullanılabilecek olan kanın iyileştirme potansiyelininin yoğunlaştırılarak kullanılması sağlanmıştır. Kök hücreler çeşitli rejenerasyon / yenilenme potansiyeline sahip olan, rehabilitasyonu yöneten hücrelerdir. Bu hücrler yoğun biçimde kişinin kendi kanından doğal yöntemlerle elde edilen büyüme faktörlerini içerirler. CGF-CD34 tekniğinde aynı zamanda klasik PRP yönteminde elde edilene yakın PRP materyali elde edilmektedir. PRP nin kullanıldığı tüm durumlarda uygulanır. CGF-CD34 kanın iyileştirme potansiyelinin en yüksek olduğu kısımdır. Sadece dokuya direk uygulanmakla kalmaz, doktorunuz gerekli gördüğünde damar yoluyla da uygulanabilir. CGF-CD34 son yıllarda giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya ve Anti-aging olarak sıklıkla kullanılan CGF-CD34 sonraları kas iskelet sistemi hastalıklarında, yaralanmış bölge iyileşmesinde, yara ve yanık tedavisinde ve saç dökülmesinde de sıklıkla kullanılmaya başlanmıştır. ESTETİK AMAÇLI CGF-CD34 UYGULAMALARI Yüz, Boyun, Dekolteler, Eller, Bacak içleri-selülit bölgeleri, Kollar gibi sarkmış tüm vücut bölgelerine uygulanabilir. CİLT KIRIŞIKLIKLARI-SARKMALARININ TEDAVİSİNDE PRP YÖNTEMİ Tüm yüz bölgesinde alın, göz kenarı, burun kenarı kırışıklıklarında Boyun ve dekolte bölgesinde kırışıklık, sarkma ve lekelerin tedavisinde Üst kol, karın, iç bacak, diz bölgeleri kırışıklık, sarkma, çatlaklarında Tüm vücutta görülen sarkma ve çatlak ve izlerin giderilmesinde, başarı ile uygulanmaktadır. CGF-CD34 solüsyonuna uygun dozlarda Ozon eklendiğinde hem iyileştirici hücre olan trombositle aktive olur, hem de iyileştirici madde olan Büyüme Faktörü miktarı önemli ölçüde artar. Dokulardaki oksijen seviyesi yükselir ve dokularda yenilenme başlar. CGF-CD34 ETKİSİ NE KADAR SÜRER ? BAŞARI ORANLARI NEDİR ? Genellikle ilk enjeksiyondan sonra gelişme görülmeye başlanır. Birkaç gün sonra bile ciltte sağlıklı bir parlaklık görülebilmektedir. 3 hafta ile 3 ay aralıklar ile uygulanabilen bu yöntemde 3-6 seanslık kürler önerilmektedir. Takiben yılda 3-4 kez tekrarlanırsa kürler kalıcı bir gençleştirici etkiyi elde ederler. Sigara, alkol kullanımı, menopoz dönemi, ultraviyoleden korunmasız bir cilt söz konusu ise, beslenme yetersizliği ve düzensizliği söz konusu ise doz tekrarları erken dönemde gerekebilir. Bu durumlar yok ise 1-2 yılda bir hatırlatma uygun olmaktadır. Bazı kişilerde kısmi bir iyileşme olurken, bazılarında tam iyileşme gösterilmiştir. Birçok bilimsel çalışmalarda başarı oranının %80 – 85 oranında olduğu gösterilmiştir. Bazı çalışmalar uygulamadan 6-9 ay sonra bile iyileşme sürecinin hala devam ettiğini göstermiştir. Ancak doku hasarına yol açan nedenler ortadan kalkmadığı sürece, doğal olarak hasar tekrar oluşabilir. Herhangi bir yan etkisi olmayan CGF-CD34 tedavisinde kişinin kendi kanı kullanıldığı için herhangi bir alerji, hastalık bulaşma riski, doku uyuşmazlığı riski de bulunmamaktadır. Ancak enjeksiyon ve uygulamalar sırasında morarma, kanama, kızarıklık, yanma ve az da olsa ağrı veren sinir hassasiyeti gibi durumlar görülebilir. CGF - CD34 Nedir, Nasıl Elde Edilir ve Ne İşe Yarar? CGF – CD34 Kişinin kendisinden alınan kanın dört farklı devir ve sürede santrifüj işlemi ile bileşenlerine ayrılmasından sonra plateletleri, lökositleri, çeşitli büyüme growth factor faktörlerini ve sitokinleri hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan protein ve peptitlerin bir grubudur içeren katmanın adıdır. Kanda bulunan CD34 adlı plateletler; ▸ Kanın pıhtılaşmasında, ▸ Dokuların iyileşmesi ve tamirinde rol alırlar. ▸ Diğer taraftan; Hücrelerin büyümesi, çoğalması, gençleşmesi, hasarlı dokuların onarımı ve doğal iyileşme süreçlerini tetikleyici büyüme faktörlerini de salgılarlar. Normalde dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanda yer alan plateletler trombositler bu dokuya göç ederek onarım süreci başlatırlar. Yaşlanma süreci oldukça yavaş olduğundan vücudumuz bu kronik süreci ani bir travma yaralanma olarak değerlendirmez ve yeniden yapılandırıcı hücreleri gerekli olmayan yerlere yönlendirmez. CGF-CD34 ile yapılan anti-aging uygulamasındaki amaç ise; hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda plateleti yara dokusunu taklit edecek şekilde verebilmek ve yeniden yapılanmayı tetiklemektir. CGF-CD34 ile elde edilen plateletlerin yoğunluğu kandakinden 2 ila 5 kat fazladır. Mezoterapi yöntemi ile uygulanan bu yöntem ile kontrollü bir yara dokusu oluşturulmakta ve kandakinden çok daha yoğun miktarda platelet ve büyüme faktörü yeniden yapılanmayı başlatmaktadır. Anti-aging amaç dışında kas – iskelet sistemi hastalıklarında, yaralanmış bölgelerin iyileştirilmesinde, yaraların ve yanıkların tedavisinde ve saç dökülmesinde de kullanılmaktadır. Platelet ve Lökosit bakımından zengin plazmanın hücre çoğalmasını, farklılaşmasını, kanlanmasını ve hücrelerin arasındaki bağ dokusunu arttırdığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır. FDA onayı da bulunmaktadır. CGF-CD34 Nasıl Uygulanır? Kişiden öncelikle kan alınır. Sonrasında özel ayrıştırma yöntemleri ile konsantre büyüme faktörleri elde edilir. Uygulama alanı dezenfektanla temzilenerek lokal uyuşturucu anestezik kremler uygulanır. Elde edilen plazma; ▸ Direkt enjeksiyon, ▸ Mezoterapi, ▸ Mikroiğneleme , ▸ Maske içinde, ▸ Yaraların üzerine sürülerek uygulanabilir. Uygulama hazırlık kısmıyla birlikte toplam 30-45 dakika sürer. CGF-CD34 Uygulamalarının Tedavi Amaçlı Kullanıldığı Durumlar ▸ Fibromiyalji, kulunç ve burkulma tedavisinde, ▸ Eklem kireçlenmelerin de diz, kalça, omuz, ayak bileği, ▸ Kıkırdak – kemik aşınması ve kireçlenmelerinde gonartroz ve patella tendiniti, ▸ Eklem, bağ ve kas yaralanmalarında, ▸ Menisküs yaralanma ve yırtıklarında, ▸ Topuk dikeninde, ▸ Bel ve boyun fıtıklarında, ▸ Yara ve yanık tedavilerinde diyabetik ayak, iyileşmeyen yaraların ve yanıkların tedavisinde, ▸ Kronik bel ve boyun ağrılarında, ▸ İltihabi kas hastalıkları ve romatizmal hastalıklarda, ▸ Kas-bağ dokusu yapışıklıklarında, ▸ Cilt yapışıklıkları ve kalınlaşmalarında, ▸ Saç dökülmesinin tedavisinde kullanılabilmektedir. CGF-CD34 'ün Estetik Amaçlı Uygulamaları ▸ Derimizin yaşlanması kronolojik yaşlanmayla birlikte meydana gelir. Yaşlanma süreci oldukça yavaş ve kronik olarak meydana gelir. Bu süreçte genetik ve çevresel bir çok faktör rol alır ve doku tamir mekanizmaları bu süreçi çok fazla tanımazlar. Bu nedenle derimizi gençleştirmeye yönelik uygulamalarda aslında vücudumuzun bir yarayı iyileştirirken yaptıklarını taklit etmeye çalışırız. ▸ CGF-CD34 uygulamasında da aslında yaptığımız vücüdun iyileşme kapasitesini arttırmaktır. Bu sebeple kronik olan bu süreçte deriye yönelmeyen bu tamir hücrelerini yoğun bir şekilde cilt altına veririz. CGF-CD34 Estetik Amaçlı Uygulamaları Cildin Hangi Bölgelerinde Kullanılabilir? ▸ Yüz, ▸ Boyun, ▸ Dekolteler, ▸ Eller, ▸ Saçlar, ▸ Bacak içleri – selülit bölgeleri, ▸ Kollar gibi sarkmış tüm vücut bölgelerine, ▸ kırışıklık, ▸ Sarkma, ▸ Anti-aging, ▸ İz tedavisi, ▸ Lifting etkisi, ▸ Çatlak tedavisi, ▸ Saç dökülmesi için uygulanabilir CGF-CD34 Estetik Amaçlı Uygulaması Kaç Seanstır? ▸ Yapılan bilimsel çalışmalar, bu konuda kesin bilgi verilmesi için yeterli değildir. Ancak PRP tedavisinde ki gibi 2-3 hafta ara ile 3 seans uygulama önerilmektedir. ▸ Bazı özel durumlarda seans sayıları 4-6 ya çıkarılabilir. ▸ 35 -45 yaş altında ki kişilerde yılda 1 kez 3 seanslık kürler yeterli iken, 45 yaş üzerinde 6 ayda bir 2 kür şeklinde uygulama yapılabilir. Yaş tek başına faktör olmayıp genel sağlık ve yaşam şekli de oldukça önemlidir. Bazı kişilerde kürleri 2 yılda 1 tekrarlamak yeterli olmaktadır. CGF-CD34 Estetik Amaçlı Etkisi Ne Zaman Başlar ve Ne Kadar Sürer? ▸ CGF-CD34 enjeksiyonunda iyileştirme uyarısı sayesinde sonuçlar genellikle yavaş, ama kalıcı olmaktadır. ▸ Genellikle ilk enjeksiyondan sonra yararları görülse de tam etkinlik 3. seans sonrasında fark edilir hale gelmektedir. Etkinlik; ▸ Menopoz döneminde, ▸ Sigara, alkol kullanımında, ▸ Kötü beslenmelerde, ▸ Kötü uyku düzeninde, ▸ Güneş ve Ultraviyole ışınlarından korunulmadığında daha kısa süreli olacaktır. Tüm tedavilerde olduğu gibi bu yöntemde de sonuçlar tamamen kişiseldir çünkü herkesin genetik yapısı ve yaşam tarzı farklıdır. Bazı kişilerde kısmi bir iyileşme görülürken, bazılarında tam iyileşme görülebilmektedir. Birçok bilimsel çalışmalarda başarı oranının %80 – 85 oranında olduğu belirtilmektedir. Bazı çalışmalar uygulamanın 6 ila 9. ayında bile iyileşme sürecinin hala devam ettiğini göstermiştir. CGF-CD34 Estetik Amaçlı Avantajları Nelerdir? ▸ Dışardan herhangi bir kimyasal madde ya da ilaç uygulanmaz, ▸ Kişinin kendi kanından elde edilen doğal bir bileşimdir, ▸ Alerji ya da başka yan etkileri yoktur, ▸ Bulaşıcı hastalık riski yoktur, ▸ Kısa süreli bir uygulamadır, ▸ Etkisi kısa sürede başlar, ▸ Etkisi kalıcı ve uzun sürelidir, ▸ Uygulama kolay ve pratiktir. ▸ Hastane-ameliyathane şartları gerektirmez, ▸ Dolgu ve mezoterapi etkilerine benzer etkileri vardır ve bu yöntemlerle kombine şekilde de kullanılabilir. PROLOTERAPİ ve PRPProloterapi, bağların kemiğe tutunduğu bölgelere yapılan lokal enjeksiyon uygulama yöntemlerinin genel adıdır. Özel iğne uçları kullanılarak hastalığa özgü hazırlanmış solüsyonlar zedelenmiş veya fonksiyonu azalmış dokuya uygulanır. Enjeksiyon bölgesinde kök hücre ve büyüme faktörleri uyarılarak doku tamiri yapılması hedeflenir. Hazırlanan solüsyonlar özel uyaran yaratan besleyici tarz bir karışım olabileceği gibi kişinin kendi kanından santrifüj yoluyla hazırlanan PRP veya CGF serumları da olabilir. Bel fıtığı, boyun fıtığı, diz kireçlenmeleri, menisküs yırtıkları ve omuz zedelenmeleri gibi sık görülen kas iskelet sistemi ağrılarının tedavisinde; ağrıya sebep olan temel hasarın kalıcı iyileşmesini sağlayarak başarılı olabilen bir tedavi metodudur. İstirahat, ilaç tedavisi, fizik tedavi ile geçmeyen akut ve kronik ağrılarda cerrahi öncesi mutlaka değerlendirilmesi gereken önemli bir şifa yani trombosit hücreleri, kanın pıhtılaşmasını sağlayan vücudumuzdaki hasarlı damarları ve diğer dokuları onaran büyüme faktörleri içeren hücrelerdir. Konsantre şekilde elde edilmiş olan PRP’ de bulunan yüksek yoğunluklu ve etkili büyüme faktörleri, kollajen üretimi ve yeni kılcal damarların oluşmasını dokunun tamiri ve yenilenmesi ve PRP’nin Başarılı Olduğu HastalıklarEklem kireçlenmeleriGeçmeyen boyun, sırt, bel ağrıları,Boyun fıtığıBel fıtığıTekrarlayan baş ağrıları ve migren,Spor yaralamaları sonucu gelişen eklem zedelenmeleriDiz ağrıları Gonartroz, menisküs yırtığıTenisçi-golfçü dirseğiOmuz ağrıları ve donuk omuz,Karpal tünel sendromuSinir sıkışmasıAvasküler nekrozlar Kemiğin yetersiz kan akımı nedeniyle yapısının bozulmasıAyak ve el bilek burkulmaları sonrası geçmeyen ağrılarTopuk dikeni,Skolyoz Omurga eğrilikleriKuyruk sokumu ağrısıFibromiyalji Yumuşak doku romatizmasıÇene eklem problemleriProloterapi Uygulaması Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?Proloterapi vücudun iyileşme mekanizmalarını kullanan bir tedavi metodudur. İyileşmenin yeterli ve kaliteli olması için hekim hasta iş birliği çok önemlidir. Bu süreçte yeterli su içilmeli, beslenmeye dikkat edilmeli, şeker, basit karbonhidratlar ve katkı maddeli işlenmiş hazır gıdalardan uzak enjeksiyonu sonrası uygulama bölgesinde 3 gün kadar ağrının artması ve hafif eklem şişliği, ısı artışı ve eklem hareketinde kısıtlılık olması normal, hatta iyileşme sürecini gösterdiğinden istenilen bulgulardır. Hastanın uygulama alanına sıcak uygulamasını düzenli yapması, ağrının kontrolü için parasetamol harici ilaç kullanmaması önemlidir. Parasetamol harici diğer ağrı kesiciler ve kortizon tedavinin etkinliğini bozmaktadır. Yine proloterapi sırasında reçete edilen gıda takviyelerini almanız tedavinize olumlu katkı bir iyileşme sürecidir. Hasta hekim ilişkisi ve hastanın tedavi seanslarına ve sürecine uyumu çok önemlidir. Fakat bu sürecin sonunda kronik ağrılarda %80’ler gibi çok ciddi bir tedavi başarısı görülür. Proloterapi ağrının sebebine yönelik tedavi sağlayarak, kalıcı iyileşme sağlayan cerrahiye alternatif olan bir tedavi metodudur. Bu sohbetimize başlarken, geçen yıl 12 Kasım Salı günü gazetemizde yayınlanan “FCA ve FOB Ne Demek Oluyor?” başlıklı sohbetimizi hatırlatmak istiyorum. O sohbetimizde açıklamaya çalıştığımız konu “Gemide Masrafsız/FOB ve Taşıyıcıya Masrafsız/FCA kuralları idi. Bu kuralların benzeştiği ve ayrıldığı noktaları vurgulamaya çalışmış ve özellikle konteyner yüklemelerinde FCA kuralının kullanılmasının tavsiye edildiğini anlatmıştık. Zira FOB Free On Board kuralında, adından da anlaşılacağı gibi, ürünlerin gemiye teslim edilmesi halinde, başka bir deyişle ürünlerin geminin bordasına indirilmesi halinde şartlar yerine getirilmiş oluyor. Öte yandan konteynerleri ya işletmemize getirip ya da limanda konteyner sahasında yani karada yüklüyoruz. Ürünlerimizi geminin içine indirip teslim etmiyoruz. Bizim ürünlerimizi yüklediğimiz konteynerler daha sonra gemiye yükleniyor. Bizim sorumluluğumuz teslim yerinde bitiyor ki bu da FOB kuralında geminin bordası içi oluyor. ICC 715 numaralı yayınında FOB kuralının açıklamasında şöyle denilmektedir; “Bu terim sadece deniz veya içsu taşımacılığında kullanılmalıdır. Gemide Masrafsız FOB kuralı, satıcının malları belirlenen yükleme limanında, alıcı tarafından seçilen gemide veya bu şekilde teslim edilen malları temin ederek teslim etmesini ifade eder. Mallara ilişkin hasar ve masraflar, mallar gemide bulunduğunda alıcıya geçer...”Gelelim başlığımızdaki ifadeye ve FOB, CFR ve CIF kurallarının birbirlerine ne kadar kuralında malların teslim edilme durumu, aynen yukarıda FOB için yaptığımız açıklama çerçevesinde olmaktadır. Başka bir deyişle, malları yine gemide teslim etmekteyiz. FOB kuralından farkı ise yine aynı yayında belirtildiği üzere “Satıcı, malların belirlenen varma limanına getirilmesi için taşıma sözleşmesi yapmalı ve masraflar ile navlunu ödemelidir” şeklinde açıklanmıştır. Satıcı taşımacıyı ayarlar, navlunu öder, malları gemiye yükler ve sorumlulukları o noktada sona erer. O andan itibaren tüm risk ve masraflar alıcıya geçer. Ne yazık ki birçok ihracatçı arkadaşımız bunu yanlış bilmekte ve taşıma bedelini ödedikleri için, taşıma esnasında oluşabilecek risklerin de satıcıya ait olduğunu düşünmektedirler ki bu yanlış bir bilgidir. Bu nedenle de maalesef haksız yere zarara uğrayan ihracatçı dostlarımız vardır. CIF kuralının FOB ile benzeştiği nokta da yine aynıdır. Malları gemide teslim ederiz ve FOB ile CFR kuralında olduğu gibi teslim sorumluluğu o noktada biter. Teslim anından itibaren tüm riskler alıcıya geçer. Farkı nedir diye soracak olursanız, CFR kuralında olduğu gibi taşımacıyı gemiyi ayarlar ve navlunu öderiz. Ancak ondan farklı olarak bir de taşıma sigortası yaptırırız. Burada yapılan sigorta yanlış anlaşılmasın lütfen. ICC 715 yayınındaki CIF kuralı açıklaması der ki; “Satıcı ayrıca alıcının yolculuk sırasında mallara ilişkin ziya ve hasar riskine karşılık bir sigorta sözleşmesi yapar.” Özetle şunu ifade etmemiz gerekir ki CFR ve CIF kurallarını kullandığımızda satıcının teslim yükümlülüğü, mallar varma yerine ulaştığında değil, aynen FOB kuralında olduğu gibi, malları taşıyıcıya tevdi ettiğinde yerine getirilmiş konusuna oldukça önem verdiğimizi, sohbetimize katılan dostlarımız bilirler. Bunun başlıca nedeninin de, yanlış ve eksik bilgilenme sonucunda dış ticaret erbabının zarara uğramasını engellemek olduğunu hep vurgularız. Herşeyi yanlış yapsanız da alan memnun, satan menun tarzında biten işlerden sıyrılmak kolay olur. Amma ne zaman uyuşmazlık baş göstermeye kalkar, işte o zaman işi kurallarına göre yapmış olmanın faydası ortya ticaret yapan dostlarımıza tavsiyemiz, işe sellemehüsselam girmeyip, kurallara Ulu orta, çekinmeden, destursuz TDK biri kahverengidir, diğeri lacivert. pkk kendi içinde devletleşmiş, hatta kendi çapında gladio içeren bir gerilla grubu iken, ypg şu ana kadar bizzat halkın kendisidir ve yaşam alanını savunan bir milis gücüdür. tabii ki en nihayetinde ikisi de genel olarak tabanını kürt halkından edindiği için, kürt nefretiyle yoğrulmuş ırkçılar nezdinde ikisinin de bir farkı yok. birinin siyasi uzantısı terörist uzantısının emrindedir, diğerinin siyasi uzantısı ile terörist uzantısı birliktedir. ikiside eşek siker fakat tek fark coğrafi konumlarından ibarettir. "bok" ile "kaka" arasında ne fark varsa aynısıdır. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.

cgf ile prp arasındaki fark